
Ahmet KABAKLI
1924-200124 Mayıs 1924 yılında Harput’ta doğdu. Üç yaşında yetim kaldı. Eğitim hayatına Elazığ Numune Mektebi’nde başladı. 1940 yılında Elazığ Lisesi’ne kaydoldu. Ortaokuldaki Türkçe öğretmeni Cemile Aytaç, Elazığ Lisesi'nden edebiyat öğretmeni Cahit Okurer, Fransızca öğretmeni Cemil Meriç ve tarih öğretmeni Yahya Pehlivan onun edebiyat ve tarihe olan ilgisinin artmasını, milli bilincinin kuvvetlenmesini sağladı. 1944 yılında İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nun parasız yatılılık sınavını kazandı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü’nde başladı. Edebiyat fakültesinde Reşit Rahmeti Arat, Ahmet Caferoğlu, Ali Nihat Tarlan, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Mehmet Kaplan gibi edebiyatçılardan ders aldı. Bölümünü bitirdikten sonra Diyarbakır Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı ve burada Diyarbakır Halkevi’nin Karacadağ dergisi yöneticiliği yaptı. Askerliğinden sonra meslek hayatına 1951 yılında Aydın Ticaret Lisesi’nde devam etti. 1955 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başladı. 1969 yılında İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’na öğretim görevlisi olarak atandı. 1974 yılında emekli oldu.
Bu sırada 1961 yılında Tercüman gazetesinde sürekli yazarlığa başladı. Ayrıca sonraki yıllarda kuruluşlarına öncülük yaptığı ve yöneticiliklerini üstlendiği Edebiyat Cemiyeti, Türk Edebiyatı Vakfı ve Türk Edebiyatı dergisinde çalışmalarını yürüttü. Edebiyat Cemiyeti’nde 1972 yılından başlayarak Türk Edebiyatı dergisini yayımlamaya başladı. Yazdığı dergiler arasında Karacadağ, Bizim Türkiye, Hisar, İstanbul, Çağrı, Türk Folklor Araştırmaları, Kubbealtı Akademi Mecmuası, Mavera, Pınar, Kültür ve Sanat, Türk Edebiyatı gibi dergiler yer almaktadır.
Kendisine Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti'nden 1978-1979 yılı Fıkra Dalı Başarı Ödülü verildi. Ayrıca Aydınlar Ocağı ve diğer birçok kuruluş tarafından 14 Aralık 1996 yılında Şeyhülmuharrin unvanına layık görüldü.
Milliyetçilik anlayışı Ziya Gökalp ve Yahya Kemal etkisindedir. Ona göre tarih ve kültür devamlılığı söz konusudur. Devlet, hanedanlar veya rejimler değişse de aynı devlettir. Ayrıca Türklük ve İslamiyet birbiriyle eşsiz bir terkip sağlar ve Türkler bu terkip ile kendi kültürlerini muhafaza etmişler, diğer kültürlerle etkileşimlerinde bu terkibi bozmayıp faydalı olacak ögeleri aldıkları için özgünlüklerini korumuşlardır. Yazılarıyla milliyetçi-muhafazakar kesimde tanınır hale geldi ve etki sahibi oldu. Bunlarda öncelikle gelenek ve gelecek arasında bir köprü kurmayı hedefledi. Türk Edebiyatı dergisiyle birçok yeni kalemin önünü açan Kabaklı 2001 yılında hayata gözlerini yumdu.
Bazı Eserleri: Müslüman Türkiye, Mâbet ve Millet, Kültür Emperyalizmi, Bürokrasi ve Biz, Bizim Alkibiades, Temellerin Duruşması, Mehmet kif, Yunus Emre, Mevlânâ, Sultanü’ş-Şuarâ Necip Fazıl, Ejderha Taşı, Ecurufya, Şair-i Cihan Nedim, Sohbetler I, Sohbetler II, Pikwik’in Maceraları (Charles Dickens’tan), Şehir Mektupları (Ahmed Râsim’den)