
Behçet Kemal ÇAĞLAR
1908-1969Cumhuriyet Dönemi’nin önemli şairlerinden Behçet Kemal Çağlar, II. Meşrutiyet’in ilan edildiği tarih olan 23 Temmuz 1908’de Erzincan’da doğdu. Babası, Şaban Hamdi Bey Kayseri’nin ünlü ailelerinden olan Şabanbeyzadeler ailesine mensuptur, annesi ise Çepni yörüklerindendir. Kemal adı, doğduğu günün şerefine Hürriyet Şairi ve Atatürk’ün his babası olan Namık Kemal’e istinaden babası tarafından verilmiştir.
Şair, yazar, mühendis, milletvekili ve müfettiş olarak çeşitli mesleki sıfatlara sahip olan Behçet Kemal öğrenim hayatı boyunca da çeşitli illerde bulunmuştur. Babasının memuriyeti sebebiyle Anadolu’yu bucak bucak gezmiştir. İlköğrenimini dört farklı şehirde tamamlamıştır. Bunlar sırasıyla; Bolu, Konya, Kudüs ve Kayseri’dir. Orta ve lise öğrenimlerini de yine Kayseri’de tamamlamıştır. Yükseköğrenimini Zonguldak’ta 1929 yılında tamamlamıştır. Faruk Nafiz Çamlıbel ve Eflatun Cem Güney gibi isimlerden dersler almıştır. Üniversite yıllarında şair arkadaşlarıyla birlikte “Hep Gençlik” dergisini çıkarmıştır. Daha sonra Türk Yurdu ve Hayat dergilerinde de şiirleri yayınlanmıştır.
Eserlerinde Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir anlayışını benimseyen şair, Halkevleri’nin açılışında oynanması için yazdığı ve aynı zamanda rol de aldığı Ergenekon ve Çoban oyunlarıyla Atatürk’ün takdirini kazanmıştır. Bu takdir neticesinde Ankara’ya davet edilmiş, şiir ve edebiyat konusundaki yetkinliklerini geliştirmesi için Londra’ya gönderilmiştir. Yurda dönüşünde Halkevleri müfettişi olarak görevlendirilen Behçet Kemal, aynı çocukluğundaki gibi tekrar Anadolu’yu baştan uca gezmeye başlamıştır. Onun için Anadolu direnenlerin yurduydu. Bundandır ki Faruk Nafiz’in ilk beytini yazıp gerisini ona bıraktığı 10.Yıl Marşı adeta Kuvayi Milliye’nin, Kurtuluş Savaşı’nın ve nihayetinde Anadolu Türklüğünün haykıran ve inanan sesini yansıtıyordu. Şiirlerinde ayrıca Atatürk sevgisi de çok önemli yer tutmuştur. Kalemi eline 15 yaşında ilk kez almasının sebebi Atatürk’ün Kayseri’ye gelişi şerefine yazdığı hitabe ve şiirdir. Kalemi eline ilk kez aldığı 15 yaşından, öldüğü 61 yaşına kadar geçen sürede mürekkebini ikiye bölmüş, yarısıyla Türk milletine diğer yarısıyla da Atatürk’e olan sevgisini anlatmıştır. Atatürk sevgisini anlattığı en güzel eserlerden biri Ankaralı Aşık Ömer mahlasıyla yazdığı Atatürk’e Ağıt’tır. Atatürk’e olan bu sevgisi ve yakınlığı neticesinde “Devrim Şairi”, “Sofra Şairi” ve “Atatürk Şairi” gibi sıfatlarla da anılmıştır.
Ayrıca; Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp Çarpıyor, Benden İçeri, Kur’an-ı Kerim’den İlhamlar ve Atatürk Denizi’nden Damlalar şairin en çok bilinen eserlerinden birkaçıdır.
1943-1949 arasında Erzincan milletvekili olarak TBMM’ye giren şair, CHP’nin Atatürk devrimlerinden uzaklaştığı gerekçesiyle hem partisinden hem de milletvekilliğinden istifa etmiştir. Hayatının son zamanlarını öğretmenlik, yazarlık yaparak ve İstanbul Radyosu’nda “Şiir Dünyamız” adlı programı sunarak geçirirken, 1960 İhtilali’nden sonra Kurucu Meclis’te Milli Birlik Komitesi’nce seçilen üye olarak yer almıştır. Ancak Cumhurbaşkanlığı kontenjanından yapılan senatör olma teklifini günlük politikadan tiksindiği için reddetmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda doğan Behçet Kemal, 1969 yılına gelindiğinde “Göğsümüz tunç siperi” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nde hayata gözlerini yumdu ve Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi. Ondan geriye sadece iki şey kaldı; Atatürk’e ve Türk milletine olan derin sevgisi.