
Yusuf Ziya ORTAÇ
1895-196723 Ocak 1895 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası mühendis SüleymanSami Beğ, annesi Huriye Hanım'dır. İlk tahsilini mahalle mektebinde tamamlamış, dört yıl Kuzguncuk’taki Alliance Israélite Mektebi'ne devam ederek Fransızcasını ilerletmiş, Vefa İdadî'sine geçtiyse de babasının vefatı sebebiyle son sınıfı bitirmeden buradan ayrılmıştır. İdadî tahsilini Hadika-i Meşveret İdadîsi’nin son sınıfını okuyarak bitirmiştir.
İstanbul Darülfünunu Edebiyyat Fakültesi’nde imtihana girip edebiyyat öğretmeni olmaya hak kazanmıştır. 1914’te İzmit Sultanîsi’nde, daha sonra İstanbul’da Mercan Sultanîsi ve Galatasaray Mekteb-i Sultanîsi’nde öğretmenlik yapmıştır. Mütareke döneminde Şair dergisini çıkarmış ve ardından bacanağı ve yakın dostu olan Orhan Seyfi ile beraber 7 Aralık 1922’den itibaren Akbaba mecmuasının neşrine başlamıştır. 1 Temmuz - 15 Ekim 1928 tarihleri arasında on beş günde bir çıkan Meşale isimli sanat ve edebiyyat mecmuasını çıkarmıştır. 1935’te yine Orhan Seyfi ile birlikte Ayda Bir ve Her Ay dergilerini neşretmiştir. 1946-1954 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nden iki devre Ordu milletvekili seçilmiştir. Milletvekilliğinin sona ermesinin ardından yeniden Akbaba’nın başına dönmüş ve vefatına kadar bu mecmuanın neşrine devam etmiştir. 11 Mart 1967 tarihinde vefat eden Yusuf Ziya Ortaç’ın kabri Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.
1914 yılında Kehkeşan mecmuasının tertib ettiği bir yarışmada şiirinin birinci olmasıyla edebiyyat dünyasına adım atan Ortaç'ın aruz vezniyle yazdığı ilk şiirlerinin çoğu İctihad mecmuasında çıkmıştır. Rıza Tevfik vesilesiyle Ziya Gökalp’la tanıştıktan sonra hece vezniyle yazmaya başlamış, millî edebiyyat akımını benimsemiş ve Servet-i Fünun’da bu akımı destekleyen yazılar kaleme almıştır. Çimdik ve İzci müstear isimleriyle Diken, İnci, Ayna, Aydede gibi mecmualarda mizah ve hiciv alanında şiir ve yazılar yazmıştır. Aynı yıllarda şiir ve yazıları Şair Nedim, Türk Yurdu ve Büyük Mecmua’da da çıkmıştır. Millî Mücadele’nin ardından Türk edebiyatının mühim mizah mecmualarından biri olan Akbaba’yı neşreden Yusuf Ziya, bu mecmuada Çimdik ve İzci takma adlarıyla mizahî şiirler ve yazılar kaleme almayı ölünceye kadar sürdürmüştür. 1927-1928’de İkdam’da, 1932-1933’te Cumhuriyet gazetesinde günlük fıkralar yazmıştır. 1941’den sonra tenkid ve şiirlerinin bir kısmı Çınaraltı mecmuasında neşredilmiştir. Bunların dışında Vakit, Ulus, Akşam, Alemdar ve Temaşa gibi gazete ve mecmualarda da makaleleri vardır.
Bazı mühim eserleri şunlardır: Akından Akına, Aşıklar Yolu, Şairin Duası, Şen Kitab, Cenk Ufukları, Yanardağ, Bir Servi Gölgesi, Kuş Cıvıltıları, Bir Rüzgar Esti; Binnaz, Name, Kördüğüm, Nikahta Keramet; Dağların Havası, Göç, İsmet İnönü, Üç Katlı Ev; Kürkçü Dükkanı, Şeker Osman; Beşik, Ocak, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, Gün Doğmadan; Bir Varmış Bir Yokmuş, Bizim Yokuş; Göz Ucu ile Avrupa; Nedim, Seyranî, Halk Edebiyatı Antolojisi, Faruk Nafiz, Ahmet Haşim